Matematik öğretmeniyseniz "Hacı fonksiyon çözebiliyon mu sen" diye gelen olmaz yanınıza. Ya da geometriden anlayıp anlamadığınız merak konusu olmaz. Ne bileyim denklem çözerken zorlanıp zorlanmadığınızı merak etmezler. Üniversiteyi yata yata bitirseniz dahi çok zorlanmışsınız gibi kandırabilirsiniz insanları.
Kimya öğretmenine periyodik cetvel sorulmaz, biyoloji öğretmeninin hücredeki organelleri bilip bilmediği merak edilmez, Türkçe öğretmeni "cümlenin öğelerini rahat bulabiliyor musun" sorusuyla karşılaşmaz hiç. Nedense en abuk sorular biz yabancı dil öğretmenlerini bulur. (gözlemlerimden yola çıkarak yorum yapıyorum, ben bilmem ne öğretmeniyim, konuyla ilgili çok saçma sorularla karşılaşıyorum derseniz sizi de dinlerim, gözlemlerime yenilerini katmış olurum.)
Kabul ediyorum, hiç yabancı dil öğrenmemiş biri için bir insanın başka bir dilde konuşabiliyor olması tuhaftır. Ben küçükken bütün dünya insanları cümleleri Türkçe olarak düşünür sonra kendi dillerine çevirip söyler sanırdım. Ama lise hazırlıkta gördüm ki başka bir dilde düşünebilmek mümkünmüş. Ya da ne bileyim, kimisi uğraşır uğraşır beceremez başka dil öğrenmeyi, onların şaşırmalarını anlıyorum.
Ama hâlâ gelip bana "Sen şimdi İngilizce konuşabiliyor musun? Fransızca film izlediğinde konuşulanları anlayabiliyor musun? Başka dilde bir şey okuduğunda anlıyor musun okuduklarını" vb. soruları sormayın yalvarırım. "Yaa onlar da benim için iş mi" demiyorum, ben de iki yabancı dil konuşarak doğmadım. Birini tam anlamıyla 14, diğeriniyse 18 yaşından sonra öğrendim. Üstelik sizlerin dil öğrenmede yaşadığınız zorlukların hepsini derslerimde gördüm. Biliyorum. Ama bunca sene okumuşsam ve bu işin eğitimi üzerine çalışıyorsam okuduklarımı tabi ki anlayabiliyorumdur di mi?
Başta verdiğim örnekler var ya, işte tam olarak onlar kadar saçma bir dil öğretmenine gidip "okuduklarını anlayabiliyor musun" diye sormanız.
Bıktım insanlara derdimi anlatmaya çalışmaktan :(
Bunlar zekilikle ya da aptallıkla ilgili şeyler de değil. Bilmem kaç senelik öğretmenim diye konuşup duran bir adamın "zekiler matematik öğretmeni olur fazla zeki olmayanlar sosyal bilgiler öğretmeni" şeklindeki genellemesini duyduğumda kafa atmak istediğim doğrudur. (ifadeyi yumuşattığım da doğrudur. ayrıca bahsettiğim adam hayatımda gördüğüm en büyük gerizekalıdır! kendisi çalıştığım yerin eski müdürü olur)
"Ben öğretmenim" diyen birinin çoklu zeka kuramından haberdar olmaması ne acıklı di mi? Formasyonda çok gereksiz şeyler de veriliyor olsa da bazıları gerçekten faydalı. Mesela öğrencilerin hangi tür zekaya sahip olduğunu bilmeniz ona yardımcı olmanızı kolaylaştırıyor.
Çoklu zeka testlerini IQ testi sanıyordu bir de. Uff Allahım, nerede böyle tipler varsa beni bulmasınlar ne olur :(
Çoklu zeka kuramı şudur: http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87oklu_zek%C3%A2_kuram%C4%B1
Benim Sözel-dilsel zekam baskın olduğundan diğerlerine göre daha kolay dil öğrenirim. Daha kolay konuşurum, daha kolay yazarım. Bir başkasının matematiksel zekası baskındır, o da onu daha kolay yapar falan filan. Normal insanlara kızmıyorum bak. Beni çileden çıkartan "ben eğitimciyim" diyen bir takım insancıkların bunları algılayamaması.
"Biraz Fransızca konuşsana"dan sonra beni en çok kızdıran cümleler bunlardır. Arz ederim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
"Ben küçükken bütün dünya insanları cümleleri Türkçe olarak düşünür sonra kendi dillerine çevirip söyler sanırdım."
selin bunu ben de böyle zannederdim :))
o değil de, yani bişey okurken mesela......
:P
:))
senin eski müdürün heykelini yaptirmak gerek ..:))"knz:es kaza müdür olmuş buna rağmen şansını zorlamaya devam eden bir gerizeka şaheseri..."
Bak onun sorulmasını anlayabiliyorum :) eskiden olsa bana da tuhaf gelirdi çünkü anadili Türkçe olan birinin başka dilde yazılmış bir metni okuyup Türkçeye çevirmeden anlayabilmesi. Onu soranlara da şu cevabı veriyorum: "Girdiğimiz dil sınavlarında bütün soruları Türkçeye çevirmeye kalksak sınav 3 gün sürer." YDS, KPDS vs.
:)
oha , yabancı dil ÖĞRETMENİNE gelip de "okuduğunu anlıyor musun" diye sormaya kim nasıl cesaret eder anlamadım.
@Cecil
şimdi başka bir eğitim kurumunda müdürlük yapıyormuş, ben olsam diplomasını bir görmek isterim, ne matematikten anlıyor ne öğretmenlikten haberi var, bu nasıl matematik öğretmeni diye merak ediyor insan :)
@ Judy Abbott
Laf olsun diye konuştuklarını düşünüyorum. Soruyu sormadan önce biraz durup düşünse anlayacak ne kadar salakça bir laf ettiğini ama işte 8-)
"Hadi biraz Fransızca konuşsanaa!!"
Bu nasil bir arzudur ya sanki konuşsan anlıycak.. Hayır birşey değil bir iki cümle kursan eminim ki ardından şöyle bir soru daha gelicek : "Ee ne dedin sen şimdi? Hadi bir de tercüme etsene!??"
'Göster bakıyım amcalara pipini'den farkli birşey değil ne yazık ki!
Ama insanlar böyle, neden bilmem karşılarında kendilerinden farkli meslekte -hele de çok sık rastlanmayan bir meslekte- birini görünce böyle saçma isteklerde bulunuyorlar.. Bana da "Benim genlerimi araştırır mısın? Beni klonlar mısın?" gibi sorular geliyor mesela her defasında :)
-İngilizce gazete dergi okurken, sen şimdi okuduğunu anlayabiliyor musun?
- Evet(arkasından bir soru daha)
- Peki turistlerle anlaşabiliyor musun ?
- Evet
- Oo abi sen Antalya'ya gitsen acaip karı götürürsün!!!
- Ha öyle, üniversitede yabancı karı götürme teknikleri dersi de vardı !(Geri zekalı! Sanki yabancı dili turist kızları avlamak için öğrendik)
- Abi bana da öğretsene, geçen yaz Antalya'da bir rus vardı, baktım baktım kanım içime aktı.
- (Ben de sana bakınca kanım içime akıyor. Yabancı dil öğrenmek için başka sebebin yok!)Olm de get nası öğreniyorsan öğren senle mi uğraşcam !
Gerçek hayatta gayet olası bir diyalog. Duyunca hasta oluyorum. Bir de "okuduğunu anlıyor musun?" sorusunun altında yatan gizli anlamı düşünün. Bizden adam olmaz abi, bir Türk bir yabancı dili asla tam öğrenemez(O Türk soruyu soranın kendisi oluyor bence). Dahası bu tarz soruların sorulması soran abukların yabancı dile ne kadar yabancı olduklarını da iyice belli ediyor.
Yorum Gönder