Perşembe, Ocak 27, 2011
Herkes Kendi Yaşamını Yaşasın
Çarşamba, Ocak 05, 2011
doğmasaydın çok kızardık, neyse ki doğdun
bugün shemamızın nadide insanı, blogger aleminin mrs. lovett'ı ve benim biricik ablamın doğumgünü.. biz de bidost ve a.nur ile kendisine özel bir kutlama yapmak istedik.. doğum günün kutlu ve mutlu olsun baayan.. yeni yaşında (kaç olduğunu söylemek yok) dilediğin her şeyin senle olmasını dileriz.. iyi ki doğmuşsun!
peki ya doğmasaydın?
bir bakalım neler olurmuş..
-ayna tarafımızdan unutulup gidecekti.. leyla bizim için bir insan ismi, akdeniz yazlık güzide bölgemiz olacaktı..
-shemadaki dedikodu kazanı hiç kaynamayacaktı..
-benim (canan) en kötü hallerimi deşifre edebilecek kimse olmayacaktı..
-istiklal deyince aklımıza marş gelecekti..
-shema toplantıları fotoğrafsız kalacaktı..
-"bloga yazı yazın huleynnnn" diyen olmayacaktı..
-soğan halkalarının sempatisinden bihaber olacaktık..
-yakışıklı aktör resimlerini aramak üzere google a saldırmayacaktık..
-shemada 3 günde bir Mehmet Günsur görmeyecektik..
-Canan hiç bir shema buluşmasına uyanıp gelemeyecekti..
-shemadaki feed ve yorumlar 140 karakteri geçmeyecekti..
-bido evlenme sırası onda diye düşünüp kahrolacaktı..
-shemada kimsenin fikri gelmeyecekti..
-shemadan kimse 1.80e ulaşamıycaktı (tenks tu platform topuk)
-ipeğin yeni hesabını bulamayacaktık (ki bu kayıp mı tartışılır :P)
-x shemayı sevie geyiği hiç olmayacaktı..
-falım sakızdan çıkan falları ezberlemeyecektik..
-bido shemada kimseden korkmadan, fütursuzca Fenerbahçeye laf atabilecekti..
-abuk subuk ilkokul esprilerinden bihaber yaşayacaktık..
-mesleği öğretmen olan bütün denyolara saygı duyacaktık..
-a.nur nimetinden bir haber kalacaktık..
-"selin kişisinin bugünkü ruh halinin özeti" başlığı altında çeşitli videolara maruz kalmayacaktık..
-Canan'a kimse gün içerisinde onyüzbinmilyon tane link atmayacaktı..
-abur cubur yiyesimiz geldiğinde kimseye "beni evine al" diyemeyecektik
-hiçbirimiz #bennabtımbiliyonuzmu hashtagi altında günümüzü anlatamayacaktık..
ve en önemlisi shema asla bu kadar eğlenceli bir yer olmayacaktı..
bu kayıpları göze alamadığımız için huzurunuzda kendisine bir kez daha iyi ki doğdun der gözlerinden öperiz. (bknz: alttaki foto)
Salı, Ocak 04, 2011
bi dostla hayata ve yeni yıla dair
efendim son röportajımızı blog ve ff camiasının kıskanılan, aranılan insanı (:P) shemanın reyizi, can dost güzel insan bi dost hanımla yapıyoruz.. kendisinin yeni yıla dair görüşlerini ve dileklerini aldığımız bi dost hanımla biz röportaj esnasında çok eğlendik, umarım siz de okurken eğlenirsiniz..
1. 2010'un kısa bir değerlendirmesini alabilir miyiz senden?
bu sana bağlı. tuttuğunu koparan biriysen alabilirsin, eheh. (gülüşmeler) 2010'a mutlu ve umutlu başlamıştım ben aslında. ama pek öyle devam etmedi:) geçen yıla saydırır da saydırır herkes, ben öyle yapmayacağım ama çok da muhteşem geçtiğini söyleyemeyeceğim. ortalama bir yıldı, çok kötü bir şey olmadı çok şükür; ama hayatımı değiştirecek harika olaylar da yaşamadım:) "ama"larla dolu bir yıl olmuş bu sorunun cevabında da gördüğümüz gibi:) bir de durgun bir yıldı 2009'a göre.. çok fazla yeni insanla tanışmadım, az biraz kabuğumda kaldım sanki.
2. 2011 de ne olsa, ne olmasa?
öncelikle şu lise bir bitse. her şey iyi giderse temmuz'da son sınavıma gireceğim, her şey iyi gitsin ve birincilikle bitireyim lütfen:P sonra, hayatımda biri olsa. öylesine biri olmasa, ebediyyen ayrılmayacağım biri, bu yıl gelip girse hayatıma kalp yoluyla :) sonraa, abim askerden gelse sağ ve salim bir şekilde, babamın işleri süper gitse. düzen ve huzur gelse bu taraflara:)
ne olmasa peki? gereksiz insanlarla arkadaşlık etmesem mesela. gereksiz olduklarını bildiğim halde yapmasam bunu en azından 8-) sonra, bilgisayarım ve internetim bozulmasa, ama çok da haşir neşir olmasam onlarla kendi rızamla.. tembellik olmasa, anneye çemkirme olmasa.. ve şu kahrolmayası göbek olmasa :((( (bu noktada röportajı yapan insan bidost insanına kafa atmak ister çünkü bidost insanı kendisinden bayaa bir zayıftır)
3. 2011'e geçmesini istemediğin 3 kişiyi bahşeder misin?
istememekle kalmayıp 2010'da bıraktığım 3 kişi var halihazırda, onları bahşedeyim? 1. o salak kız. 2. o salak çocuk. 3. diğer salak kız. üçüncüsünü sonlarda bıraktım ama geç olsun temiz olsun derler, temiz oldu.
4. 2010 deyince aklına ilk ne geliyor?
2010 deyince aklıma şu geliyor! diyeceğim belirgin bir şey olmamakla birlikte, böyle sorulunca aklıma odunluğum geldi bir anda. yani hiçbir şeye üzülmedim değil iki bin onda ama kendimi heder edecek kadar üzülmedim, en azından karar verdiğimde uygulayabildim. eskiden böyle değildim ben, benim için çok önemli olmayan bir insanı bile hayatımdan çıkarmak dünyanın en zor işiydi. hatta yapamazdım da, sürünürdüm milletin peşinde. bir süredir benimsediğim "sana değer vereceğime x'e değer verir y'yi bulurum xD" felsefesi beni daha güçlü, bir o kadar da odun yaptı ve şak şak şak atabiliyorum artık fazlalıkları.
pilatesin de etkisi var tabii. (alakayı kurana ödül) (tekrar gülüşmeler)
5. saat tam 00.00 da şunu yapayım da tüm sene onu yaparım geyiği vardır.. sen hiç yaptın mı? yaptıysan neydi?
bu yıl yapmadım. öyle ki, dışardan gelen top-tabanca seslerini duyduğumda banyoda ellerimi sabunluyordum. ama geçtiğimiz yıllarda bir defa 00:00'da namaz kıldığımı, bir defa da sevdiğim'e mesaj attığımı hatırlıyorum. ilginç bir kafadaymışım.
6. o değil de resmen bir yıl daha yaşlandık, n'apıcaz?
senin daha 1 yılın var yaşlanmaya, hiç konuşma :/ a.nur da konuşmasın, lale de hatta.. ama selin'le ben 25 yaşımızın sonu olan 2012'ye sap gibi girecek gibi olursak ben kendisine 31 aralık'ta elele köprüden atlamayı teklif edeceğim :/ gelecek yıllar için size de ışık oluruz, büyüyünce siz de yaparsınız :(
7. geçtiğimiz yılda en sevindiğin en üzüldüğün ve en korktuğun anı hatırlıyor musun?
en korktuğum andan başlamak istiyorum. ablamla kuaföre gitmiştik, evde de yalnızca annem vardı. sonra döndük, kapıyı çalıyoruz çalıyoruz açan yok.. işimizin çok uzun sürmeyeceğini bildiği zamanlarda, evde başka kimse yoksa asla dışarı çıkmaz çünkü biz anahtar taşımayız. kapıda kalmamızdan korkar. ama o gün açılmıyor kapı işte.. başına kötü bir şey geldi sanmıştım, çok korkmuştum. markete inip orda da aradım onu, yoktu. bir süre daha kapıda bekledikten sonra yanımızda belirdi, ben de ona çok kızdım 8-) hayatım boyunca yaşadığım en büyük korkulardan biri bile olabilir bu hatta.
en üzüldüğüm ne vardı hatırlamıyorum, ama abim beni çok üzmüştü. yıllar önce okulu bırakmamla alakalı saçmasapan düşüncelerinin olduğunu öğrenmiştim, günlerce küsmüştüm ona. 80 defa özür dilemese hiiiç de barışmazdım zaten hıh. bir de askere gittiği akşam çok üzülüp ağlamıştım :$ nedir bu abimden çektiğim benim yahu :P
aaa bir de şimdi aklıma geldi; yani çok üzülüp karalar bağlamamıştım bunun için ama son anda terslik çıktığı için burulmuştu içim biraz. blog aleminden sevdiğim biriyle görüşecektik, bir çarşamba günü olacaktı buluşma ve biz de yeri-zamanı salı ayarlarız demiştik. salı gecesi ben ona "3'te ayrılmalıyım" o da bana "6'dan önce mümkün değil" deyince kötü olmuştum.
en sevindiğim an olarak da hatırlamıyorum ama yaşamaktan mutlu olduğum günler vardı.. mesela, shema buluşmaları. mesela, büyükada gezisi. mesela, hmm bu da şimdi aklıma geldi, mesela yazın girdiğim sınavın sonuçlarını öğrendiğimde deli gibi sevinmiştim. en sevindiğim an olabilir o, evet:)
8. 2010'da bırakmak istediğin alışkanlıkların ya da huyların var mı?
evet hem de bissürü :/ dağınıklığım, -yineliyorum- tembelliğim, geç yatışlarım, abur cubur yeme hastalığım, netkolikliğim, falan filan. he bi de agresifliğim, cazgırlığım.
9. ben "düğün tarihlerini düzlemece" olayına sinir olurum.. sende durum ne, 11.11.11de düğün görebilecek miyiz?
hayır, sırf bu saçmalığa tepki olsun diye evlenmeyeceğim ben o tarihte!! :PP özel bir tarihte evlenmek isterdim ben de, bu doğrudur ama 9.9.9 10.10.10 11.11.11 artık özel olmaktan çıktı bana göre:) 30 ağustosta, 29 ekimde falan evlenebilirim ben :D ya da evleneyim de, tarihi önemli değil :P
10. senin için 2010'u diğer yıllardan çok farklı kılacak bir olay ya da kendinde gözlemlediğin değişiklikler oldu mu?
4. soruya verdiğim cevap dışında bir de kitap okuma ihtiyacı hisseder oldum, böyle sevindirici bir değişikliğim oldu. onun dışında değişik, farklı, önemli bir şey yok maalesef :/
11. 2010da çıkan ve sevdiğin albüm, film ya da dizi var mı? nesini sevdin onların Allah aşkına! :P
bu sene 1 kerecik sinemaya gittim ben galiba, bunu farkettim ve çok üzüldüm şu an :D eyvah eyvah'tı o da, çok sevmiştim. dizi de var, acıların çocuğu osmancık'ın meşhuuur dizisi öyle bir geçer zaman ki:) sonra, fatmagül'ün suçu ne (buna bayıldığına eminim:P) bir de yahşi cazibe. ya böyle şeyleri izledikçe sizden farklı olduğumu farkediyor ve beni sevmediğinizi düşünüyorum, yok öyle bir şey ama di mi? sevin beni :'(
(şimdi albüm konusunu hiç açmayayım, serdar dersem kesin atılırım gruptan 8-)
12. buradan shema ahalisi okurlarına yeni yıla dair bir mesajın var mı? normal mesaj da olur farketmez :)
olmaz mı? inanırlarsa olur bence, bu yüzden herkesi iman etmeye davet ediyorum. kendilerine güvensinler. bir kız için, bir oğlan için kendilerini harap etmesinler. her şey kafada bitiyor bi anlasınlar bunu. ama evlilik hariç, o kısmet işi (böhü).
herkes gibi ben de sağlık, mutluluk, huzur, barış dolu günler diliyorum yeni yılda bizi okuyanlara. gözlerine de ayrıca sağlık. bi de yüreklerine. onların şurası güzel, şurası.. hadi kaçtım esra erol'la izdivaç'ı izliycem daha. görüşürüz.
Pazartesi, Ocak 03, 2011
Hepsi ve Daha Fazlasıyla Bugün Shema'da : Selin!
1) “Pek sevgili Selin, yeni bir yıla girdik, farkındasın değil mi? Söyle bakalım hangi yıla girdik?” gibi bir soruyla seni ısınma turuna götürmek istiyorum, benimle gelir misin?
Her yere gelirim seninle, sen yeter ki iste. “2011’e girdik öğretmeniiiim” diye cevap veriyorum; doğru cevap vermenin mutluluğu ve gururuyla bakıyorum sana şu an ama sen görmüyorsun.
2) Söyle bakalım 2010’dan ne ummuştun ne buldun?
Eğitim kurumundan çok işkence yurduna dönmüş olan çalışma mekânımdan kurtulmayı ummuştum evvela. Senenin son günlerinde olsa da kurtulmuş olmanın mutluluğu içerisindeyim hâlâ. Aslında bütün 2010’u orada geçirdiğimi düşünürsek umduğumu bulmuş sayılmam pek :)
Sakin, huzurlu bir hayat, dostlarla geçirilen güzel zamanlar, hatta belki mutlu bir aşk (:p) bulmayı ummuştum herkes gibi veeeee havamı aldım :)
O adamın müziği artık bırakmasını dilemiştim, o konuda da havamı aldım :)
3) Bu doğrultuda, 2011’den ne ummuyorsun? Bunun yanında ummak için can attığın şeyler neler?
Yaparken mutlu olacağım bir iş istiyorum. Çeviri yapmak istiyorum, öncelikle kitap çevirisi elbet ama yayınevleri gelip kapımı çalmıyor ne yazık ki :)
Onun öncesinde Pollyanna moduna geçebilmeme yardımcı olacak bir aşk lazım sanırım :)
Yine güzel dostlarla geçirilecek güzel zamanlar istiyorum, daha çok kitap okumak istiyorum, daha çok film izlemek istiyorum, daha çok gülümsemek istiyorum, daha çok yürümek istiyorum yağmur altında, daha çok zaman geçirmek istiyorum İstiklal’de, sevdiğim insanların gülümsemesine az da olsa katkı yaptığımı hissedebildiğim o keyifli anlardan istiyorum daha çok… Öyle işte :)
4) Geçen yıl dershane öğretmenliği yapan bir adet Selin vardı, bu yıl gözlerimiz seni nerelerde aramalı? Çalışma hayatına “ben de buradayım!” deyip, renk katmayı düşünüyor musun?
Çalışma hayatına renk katmayı ben istiyorum da çalışma hayatı buna hazır mı bilemiyorum. Sabahları yataktan nefret ederek kalkmayacağım ve kapısından girerken lanet etmeyeceğim herhangi bir yer bulursam çalışma hayatına dönerim olmazsa da tv’de evlilik programı izlerim ne yapalım :)
5) Yeni bir yılın gelmesi, aslında doğum gününün de yaklaşması demek… Yaşlanmak nasıl bir duygu? :P
Hani insanlar yeni bir yıla girdiğinde yeni bir yaşa girmiş gibi hissediyorlar ya doğum günleri ne zaman olursa olsun, işte o yeni yılla birlikte yaşlandığını hissetme hakkına asıl ben sahibim yılın ilk günlerinde doğmuş biri olarak. Yeni bir yıla girmeyi belki de birkaç gün sonra yeni yaşıma girdiğim için önemsemiyorumdur bilmiyorum. Benim yılım 1 Ocak’ta değil 5 Ocak’ta başlıyor :) Gelelim yaşlanmanın nasıl bir duygu olduğuna… 25 yaşını geçmiş olanlar alınmasınlar ama “25 yaşındayım” diyecek olma fikri nedense sinir bozucu geliyor. 24 genç sayılırdı da 25 genç değilmiş gibi bir hisse kapıldım bir süre önce ben. O yüzden bu seneki doğum günümü iple de çekmiyorum. 24 iyidir, burada kalayım ben.
6) Sence bu yıl, beyaz atlı prensin gelecek mi? Atını eyerlemiş diye işittim…
Beyaz atlı prensin atının bacağı kırılmış olabilir, beyaz atlı prens kafasını kırmış olabilir, komşu ülkenin prensesiyle kaçmış olabilir, komşu ülkenin prensiyle de kaçmış olabilir ve hatta bir dizi operasyon geçirmiş ve hayatına prenses olarak devam etmeye karar vermiş olabilir. Ama başına bir iş geldiği kesin ve bana bu yıl yine ortaya çıkmayacak gibi geliyor :)
7) Shema’da yolu tıkayan kişi kim sence? “Şu evlenirse, herkesin yolu açılır!” gibi bir iddia ortaya atıp, ortalığı karıştıralım mı? Ne dersin?
Ortalığı karıştırabilirdik, eğer yolu tıkayan kişi ben olmamış olsaydım! En yaşlınız benim, yolu tıkayan da benim tabi ki :)
8) Hep kendini “uyuz” tanımladığına şahit oluyorum ama bence hiç de öyle biri değilsin. Bir de belki, böyle diyerek kısmetini kapatıyorsundur. Düşünsene Johhny Depp geldi bloguna, baktı şirin kız ama “uyuzum” deyip durmuş. Geri dönebilir değil mi?
Sen o tarafımı görmediğin için sana öyle geliyor işte :) Sabırlıyım aslında, pek çok şeye tepki göstermem, umursamam, yokmuş gibi yaparım. Ama herkes için bir tahammül noktam var. Son nokta… Kimisinde daha yüksek bir yerde, daha fazla sessiz kalabilirim ona karşı ama kimisine de hemen patlarım, tahammül sınırıma daha çabuk ulaşır çünkü :) Artık sinirimi karşıdakine belli edecek duruma gelmişsem o saatten sonra o insan için dünyanın en sinir bozucu kişisi olabilirim. Sevdiğim insanlara bazen kıyamadığımdan bazen kırmak istemediğimden sessiz kalırım canımı çok sıkan şeyler yapsa da. Canımı sıkacak bir şey yapmadığınız için o tarafımı da görmüyorsunuz şu an benim :) Ama tersim pistir sahiden. Bir kez gerçekten sinirlenmişsem ve tahammülüm artık kalmamışsa ortada hiçbir şey yokken kavga çıkarabilirim, karşımdakini sinir edeceğini iyi bildiğim ne varsa onları yapmaya başlarım falan. Johnny Depp asıl bu halimi görürse kaçar bence :)
9) Bu yıl içinde bir başka Shema buluşması yapar mıyız, yapsak güzel olur mu?
Yaparız sen gelirsen buralara ve çok şahane olur :)
10) Bugün hediye almak için dolaşırken, Shema’da çekiliş yaparsak ve sen gelirsen diye aldığım bir şey var, söylemiş miydim? Onu görünce aklıma direkt sen geldin, böyle hissedebilmek çok güzel biliyor musun?
Heeeey o çok güzel bir şey :) Bana da olur bazen çok yakından tanıdığıma inandığım ya da gerçekten sevdiğim insanlar söz konusu olduğunda. “O bunu beğenir”, hatta “O bu filmi izlese sever” ya da şarkı, şiir, kitap vs. Herkes için de hissedilmez ama bu. :) O yüzden duyunca sevindim, kendimi nimetten falan bile saydım şu an :) Mesela ff’den Across The Universe klibini göndermiştim sana, işte ben de o klibi izlerken “a.nur bunu beğenir” demiştim içimden. Bak bana da oluyormuş aynı şey senin için demek ki. Hislerimiz karşılıklı :)
11) Buradan ahalimize armağan etmek istediğin 2011 dileklerin neler? Bir de selam göndermek istiyorsan olur bence. Bir de şarkı falan… Radyo A.nur’a hoş geldiniz.
Öncelikle şu bahtsızlığımızdan bir kurtulalım. Yeni bir aşk, yeni bir iş vs. :) Canan aöf diplomasını alsın ehliyetinden hemen sonra, Bi dost bütün sınavlarından 100 alsın, Lale atansın, soru soran şahsiyet mezun olsun, istediği gibi bir işi olsun. Şu yola düşmüş olan beyaz atlı prensler artık toplanıp gelsin…
Şarkım da Turkcell’in o unutamadığım yeni yıl reklamında Selocan’ın söylediği şarkı: “Bu sene yeni bir cebin olsun, çalsın arayan hep o olsun, yeni mesajların güzel olsun, içlerinde gülen yüzler olsun. Dilerim yeni yılda yeni bir sen tanırsın, dilerim bu Ocak’ta senin yılın başlasın!”. Hayatımda böyle şahane bir yeni yıl şarkısı daha duymadım dostum ben :)
12) Son olarak, buradan seslenmek istediğin, duyurmak istediğin bir cümle var mı?
İnanırsak olur belki diye düşünüp “2011 şahane olacak” demek istiyorum. Seslenmek istediğim çok kişi var ama susmaya devam etmeyi tercih ediyorum şimdilik :) Şuraya kadar sabırla okuyan varsa kendisine özellikle teşekkür etmek istiyorum.
13) Teşekkür ederim efendim. Şeref verdiniz. Seneye tekrar bekleriz :)
Mutlu yıllar!
Ben teşekkür ederim, çok eğlendim cevaplarken :) Mutlu yıllar dilerim tekrar, hem ahaliye, hem okuyuculara :)
Pazar, Ocak 02, 2011
Biz sorduk, Mischief yanıtladı
İkinci röportajımızın konuğu blog aleminin Coyote'si, bahtsız bedevinin önde gideni, sessiz sessiz dururken bir anda sizi gülmekten öldürecek espriler yapabilme kudretine sahip, hayatta en çok uyumayı seven, genelde bir şey yapmayı teklif ettiğinizde "üfff" diye karşılık veren (şikayet fırsatı bulmuşken kaçırmayayım), tam ben bu yazıyı yazmakla meşgulken mantı yapmakta olan sevgili kardeşim Mischief, yani Canan.
365 gününe birebir şahit olduğum insana bu soruyu sormak tuhaf olsa da diyorum ki: "2010 nasıldı?"
Cumartesi, Ocak 01, 2011
A.nur'a sorduk, 12 popüler cevap aradık.
Blog aleminin duygusal, hassas yürekli narin kızı; friendfeed'in geyikçisi, Shemanun nuru ile yaptım ben röportajımı. Kendisine şimdiden teşekkür ediyor, sizi a.nur'la başbaşa bırakıyorum.
1. Eski yılda soğuk esprilerine güldük, hiçbir şeye ağlamadık. 2011'de planın nedir, bizi ağlatmayı düşünüyor musun?
Yok kız, sizi hep güldürmek istiyorum ki ben.:) Bazen işin ucunu kaçırıyorum, sonra işi kovalıyorum yakalayayım diye, yoruluyorum falan ama işte, değiyor. Bir soğuk esprinin kırk yıl hatırı var derler ya öyle. Ağlamayalım, hep gülelim!
2. Yeni yılları nasıl karşılarsın? En sevdiğin yeni yıl etkinliği nedir? Hiç yeniyılyeniyılyeniyılyeniyılsizlerekutluolsun ya da cingılbelscingılbels(devamınıbilmiyorum)şarkısını söyledin mi?
Ya aslında çok hoşuma gidiyor yeni yıllar. Böyle yeni yıllı filmler izliyorum gelmeden… Aralık sonlarında caddelerde dolaşmayı seviyorum. Bizim kültürümüze ait bir şey değil,asimile olmuş da değilim ama ne bileyim bu ışıl ışıllık hoşuma gidiyor. Umut etmek isteyişim hat safhaya çıkıyor, sonra heyecanlanıyorum.... Kıpır kıpır bir sevgi pıtırcığı olup hediyeler veresim geliyor.
Bir de evet, “yeniyılyeniyılyeniyılyeniyılsizlerekutluolsun” u çok severim, her fırsatta söylerim :p
3. Bu yıl hangi blogları okumaktan vazgeçeceksin? Buradan birilerine laf atıp kavga çıkarmak, reytingimizi artırmak ister misin?
Ovvvvvv! Hemen Pucca diyormuşum, malum herkes kullanıyor bu ismi. Hatta ff’te olsak #pucca yazardım :P Yok kız, ne pucca’yı okuyorum ne de sevmediğim bir blogu… Ben sevdiği şeyleri yapan adamlardanım. Kamyoncuyusev. (Adam falan deyince kamyoncu gibi hissettim kendimi, oradan alaka bu)
4. 2010'un en üzücü ve en sevindirici olayları neydi senin hayatında?
Çok zor soru. Anlık çok fazla mutluluğum var; ama şu harikaydı, süperdi dediğim elle tutulur şeyler değil. Ama uzun vadede bakarsak, shema ahalisi 2010’un pek güzel bir olayı oldu benim için. Beni hep mutlu eden bir yer oldu. O yüzden oyumu ahaliye kullanıyorum :) Kötü olaysa, işte şu polisli molisli hırsızlık olayıydı. Kötü bir kapanış oldu ama oldu bir kere…
5. Yeni yıldan kimi bekliyorsun?
Beni ait olduğum yere götürecek birini. Neverland’e bilet almış birini…
6. Çok sevdiğin bir insanda, en nefret ettiğin huylardan/alışkanlıklardan birinin olduğunu fark ettiğinde ne yaparsın? Yeni yılda böyle bir şeyle karşılaşırsan ne yapmayı düşünürsün?(Konsept yeni yıl ya, ondan öyle bağlayayım dedim ama biraz tırttım sanırım:S)
Ehehe :) Şöyle düşündüm, çok seviyorsam yakınızdır onunla. Ben yakın olduğum kişilere her şeyi söylerim. Kötü olan ben olsam da sonunda… Bir de “neden” yaptığını öğrenirim. Eğer bu onu çok mutlu eden bir şeyse, yapmaktan hoşlanıyorsa, onu öyle de sevebilmeliyimdir. Yoksa çok sevmiş olamam bence. Ama eğer o bu davranışının farkında değilse, benim söylememle fark etmişse, kötü algılanabileceğini düşünmemişse; ben ona o davranışın neden benim için bir nefret sebebi olduğunu açıklarım. Artık sonrası ona kalmıştır…
7. Kendini Shema Ahalisinin içinde bulduğunda sen de çok şaşırdın mı? Oha dedin mi?"Aman Allah'ım, bunca mükemmel insan nasıl böyle bir araya gelir, bu nasıl bir sinerjidir, nasıl bir takdir-i ilahidir, 5 duyu organlarıma inanamıyorum!" deyip bayıldın mı? Yeni yıl seni ayıltır mı? (Konsept olayı hacı malum :S)
Dedim! Bir de ben sonradan geldim ya, böyle kendimi başka bir dünyada buluverdim. Bir de düşününce hepimizi, çok farklıyız ya… Çok olmasa da kişiliklerimiz değişik yani. Ama çok da uyumluyuz. Çok güzel bu. (ne kadar çok “çok” dedim!) Seviyorum sizi canlar :) Bir de bayıldım evet. Yeni yıl beni ayılttı ve gazoz ikram etti. (Ayılana gazoz, bayılana limon şarkısına gönderme yapıyor yazar.)
8. Katılmayı çok isteyip de katılamadığın bir yarışma programı oldu mu? Ya da sınırlandırmayalım, herhangi bir tv programı? (İzdivaç programlarına katılamamak beni çok yaralıyor mesela...)
Hugo! O kadar çok, o kadar çok istiyordum ki! Ne zaman Hugo’nun saati gelse, hemen telefon başına geçip aramaya başlardım. Ama hep meşgul hep meşgul… O sepet dolusu abur cuburun hayaliyle yaşamak nedir iyi bilirim. :(
9. "2011'de muhakkak görüşmek, tanışmak istiyorum!" dediğin bir blogcu, bir twitter'cı, bir ff'ci var mıdır? Varsa kimdir? Neden görüşmek istersin elin adamıyla-kadınıyla ayrıca? Beni delirtmek mi istiyorsun sen kadın :@ :@ :@ !!1!111!!!1!
Deli kız! :p
Ya tam olarak görüşeyim edeyim, bu kesin 2011’de olsun demiyorum ama var birkaç kişi. Blog yazmaya başladığım zamanlarda takip ettiğim bloggerlarla aramda bir bağ var mesela.
Buraneros ve finduilas’la bu yıl olmasa, öteki yıl olmasa bile, bir zaman tanışmak istiyorum. Aklıma ilk gelen onlar…
10. Sevdiklerine yapılan haksızlıklara, gıcıklıklara tahammül edemeyerek onları üzenlere gidip 2 çift laf etmeden duramadığına defaatle şahit olmuşluğum var, inkâr etme. Benim çok sevdiğim bu huyunu sen de çok seviyor musun? Pişman oldun mu hiç bu yüzden? "Yeni bir yıl gelse de bu huyumdan vazgeçsem, bana ne bido'nun canan'ın derdinden, kimsenin etlisine butlusuna karışmayacağım bundan sonra ne halleri varsa görsünler." dediğin oluyor mu?
O huyumun öyle fark edildiğini bile bilmiyordum.:$ Aslında sessiz, sakin görünümünde bir insan olmama rağmen bazı şeylere sessiz kalamama, hareketsiz duramama huyum var. Seviyorum bunu evet. Başım bazen belaya girebiliyor, sonu kötü bittiği de oluyor ama yine de seviyorum :) Pişman olmadım şimdiye kadar… Sevdiceklerimi mutlu edesim gelir hep çünkü, bir yerde destek olasım gelir. Ama olur da bir gün haksız yere bir çift laf edersem, sevdicekleri hep suçsuz görürsem, doğruyu ayıramazsam üzülürüm belki, o olur. Ama güzel böyle…
11. Küçükken ne olmak istiyordun, mesleğini eline alacağın bu yılda ne olacaksın?
Doktor olmak istiyordum. Hatta öyle ki, ilkokulda biri düşüp bir yerini kanattığında, direkt bana getirirdi arkadaşlarım. “Olmak istemek”le “olmak” arasındaki farkı göremiyormuşuz o zamanlar, ne komik değil mi?:) Ben doktor olmayı insanlara yardım edeyim diye istiyordum o zamanlar. Şimdi matematik öğretmeni olacağım, aslında yine insanlığa yardım edeceğim. Bir yerde amaçlar aynı ama ne bileyim, “sahi olabilecek miyim?” diye düşünmeden edemiyor insan. Bir de “mutlu olabilecek miyim?” sorusu var ya hani…
12. Klişe sorulardan sıkıldığını ben de fark ettim. Ama dur, kaçma sonuna geldik işte. Buradan bizi izleyen küçük ama şanslı insan topluluğuna ne söylemek istersin? Yeni yılda mutlu mu olsunlar?
Yoo, çok eğleniyorum ben :)
Biliyorum, şu ana kadar pek çok şey diledik, pek çoğu da gerçekleşmedi ama zaten alışmadık mı ki buna? O zaman yeniden dilemenin ne sakıncası var ki? Haydi, güzel insanlar; hep beraber çok güzel şeyler dileyelim yeniden, mucizeler dileyelim, mutluluklar… Kaybedecek neyimiz var ki? Ne kaldı? Hem, hem, hem ne demiş Nasreddin Hoca:
“Ya tutarsa!”
Değil mi ama?
Mutlu yıllar:))